Kapalıçarşı’nın Hikayesi 17-Şubat-2018

Çarşılar – Hanlar – Kapanlar ; Kapalıçarşı’nın şaşkınlık verici hikâyesinde tarihi hanlar ve çarşıların hazinelerini keşfetmek, bilinmeyen ve ufkumuzu açacak bir tarihe tanıklık etmek üzere 17.Şubat.2018 sabahı hafif yağmurlu ve soğuk havaya aldırmadan Çemberlitaş a doğru grubumuzla buluşmak üzere yola çıktık.

İstanbul, eşi bulunmaz geçmiş mirası ile her gün bize “merhaba” diyen, belki de hep bu kadar yakın olduğundan belki de günlük koşuşturmadan vakit bulup bakamadığımız yanı başımızda duran bu kıymetli mirasa bakmak için günümüz koşuşturmasına bir es verip tarihin sesine kulak verdik.

Kapalıçarşı’nın adını aldığı günlerine gidiyor, mallarını dizen, arı gibi çalışan tüccarların yanında Osmanlı’nın alışverişini izliyor, ticaretin semtlere nasıl isim verdiğini öğrendik. Değerli taşların, parıltılı madenlerin, Osmanlı ve Türk mutfağının benzersiz kokulu baharatlarının, şekerlerinin ve görkemli dokumalarının, halılarının mabedi olan bu merkezi, etrafındaki pırlantalarla; tarihi han, çarşı, bedesten, kahve ve camileri ile yeniden ve gerçekten tanıdık.

Nostaljik bir masal tadındaki yolculuğumuzda Nuruosmaniye Camii, Valide Han, Büyük Yeni Han, Kürkçüler Çarşısı, Sandal Bedesteni, Şark Kahvesi, Beyazid Meydan, Sahaflar Çarşısı, Mısır Çarşısı ve daha onlarca değerli durağı da ziyaret edip akşamın nasıl olduğunu anlamadık.