Lübnan ve Beyrut

Senelerdir Beyrut’a gitmek için plan yaparken sonunda 30.Aralık.2017 tarihinde Beyrut’a uçtum.

Beyrut genel şehir turundan sonra kalacağımız otele gittik, biraz dinlendikten sonra akşam yemeği için gittiğimiz lokantada Lübnan mezelerini ilk kez tattık.

31.12.2017 sabah, kahvaltımızın ardından otelimizden hareket ettik ve kısa bir yolculuktan sonra Lübnan Dağları’nın eteklerindeki  karstik oluşum olan Jeita Mağarası’nı ettikten sonra Unesco Dünya Kültür Miras Listesi’nde yer alan biblo gibi Byblos antik kentine vardık. Byblos M.Ö. 4000’lerde kurulmuş, Mısır’la papirüs ticareti yaparak zenginleşmiş Fenike liman kenti.Öğle yemeği ve nefis mezeler…

Sonrasından ortalama yarım saatlik yolculuktan sonra Harissa eteklerine vardık. Teleferik ile şahane Beyrut manzarasını göreceğimiz tepeye çıktık. Yeni yılı karşılamak için  yılbaşı gala yemeğine gittik, Beyrut un en iyi restaurantlarından birinde çok eğlenceli ve keyifli bir yemek yedik.

01 Ocak  2018, Pazartesi  sabah, kahvaltımızın ardından otelimizden Beyrut şehir turu için ayrıldık.  Corniche bölgesi, Güvercin Kayalıkları, Şehitler Meydanı, Nejmeh Meydanı, Hamidiye Saat Kulesi, Muhamed El Amin Camisi (Refik Hariri’nin Mezarı) nı gördük.

02 Ocak  2018, Salı Beyrut – Baalbek(90km) – Château Ksara(40km) – Anjar(15km) – Beyrut(60km)

Sabah kahvaltısından sonra ortalama bir buçuk saatlik yolculuktan sonra Unesco Dünya Kültür Miras Listesi’nde yer alan Baalbek antik kentine gittik. Baalbek Yaklaşık 1000 m rakımda, Bekaa Vadisi’nde, M.Ö. 1200’lerden itibaren Mezopotamya ile Doğu Akdeniz limanlarını birbirine bağlayan kervan yolu üzerinde kurulmuş bir kent. Helenistik dönemde ve Roma döneminde altın çağını yaşamıştır. Baküs Tapınağı dünyada günümüze kadar en iyi korunmuş Roma tapınağıdır.

Baalbek den sonra ortalama bir saatlik yolculuktan sonra 1857’den beri üzüm içeceği  üreticisi olan Château Ksara’ya geldik, şarap tadımı ve öğle yemeğimizi sonrası  8. yüzyılda Halife 1. Velid tarafından kurulan, surlarla çevrili bir Emevi kenti Anjar’a vardık. Kentin  kalıntıları arasında yürüyüş turumuzu yaptıktan sonra Beyrut’taki otelimize döndük.

03 Ocak  2018, Çarşamba sabah kahvaltımızın ardından Beyrut Ulusal Müzesi’ni ziyaret ettik.  Beyrut Ulusal Müzesi, Lübnan’daki arkeoloji eserlerinin ana müzesidir. Tarih  öncesi dönemden Ortaçağ Memluk Dönemi’ne kadar toplam 1300 eser müzede sergilenmektedir. Ziyaretimizin ardından havalimanına hareket ettik ve güzel Lübnan ile vedalaştık.

Lübnan tarihi zenginlikleri ve kozmopolit yapısı ile çok ilginç bir ülke. Bir tarafta radikal dini nüfusu,  diğer tarafta çok modern bir nüfus.

Bekaa vadisinde hala Filistin kampı var, yanı başında ise inanılmaz güzel tarihi kalıntılar.

Lübnan benim için tezatları bir arada barındıran bir ülke ve Beyrut tekrar tekrar gidilebilecek kadar keyifli bir yer.

Sabiha Akçay