“Bir akşamüstü vakti, güneş ufukları kırmızılara boyarken yeryüzünü terk eylemiş, en candan sevgiliye kavuşmuştur Mevlana, kutlu kılmıştır Şeb-i Arus’u, kutlu kılmıştır “Düğün Günü”nü…”
Konya seyahatimizde bizleri Mevlana’nın akıl hocası Şems-i Tebrizi Türbesi, Selçuklu taş işçiliği şaheserlerinden İnce Minare Müzesi, Selçuklu’nun meşhur vezirlerinden Sahip Ata Fahreddin tarafından 1258 yılında yaptırılan camiye daha sonra hamam, hanigâh ve 1283 yılında Sahip Ata’nın vefat etmesi üzerine kendisi için yapılan türbenin de eklenmesiyle yapı külliye biçimini alan Sahip Ata Külliyesi ve Camii, dünyanın en büyük yığma tepesi olan Alaaddin Tepesi, tarihe meydan okuyan Alaaddin Camii, başımızı döndürecek Mevlana Müzesi ve Mevlana Dergâhı karşıladı.
Güneş yerini aya bırakırken, bambaşka bir deneyim için, ruhumuzu okşayacak tasavvuf dinletileri ve gözlerimizi huzurla dolduracak “Sema Ayini”ni izleyeceğimiz Şeb-i Arus kutlamalarında akşam yerimizi aldık.
Ikinci gün , Anadolu’nun en görkemli ibadethanelerinden Unesco Kültür Mirası adayı Eşrefoğlu Cami, Anadolu Uygarlıkları için bir geçit töreni sayılabilecek Konya Arkeoloji Müzesi, UNESCO Kültür Mirası listesinde yer alan ve geçmişi 9 bin yıl öncesine dayanan Çatalhöyük ise gezimizi yapıp kısa ama yoğun bir hfta sonu sonrası akşam uçağı ile İstanbul’a döndük.
Eflatunpınar Hitit Çeşmesi
Unesco Kültür Mirası adayı Eşrefoğlu Cami